Vocabulary
10 ways to say “IMPORTANT”
"Important" kelimesi hepimizin dilinde 😌 Ancak sürekli aynı kelimeyi kullanmak, bazen konuşmalarımızı ve yazılarımızı biraz monoton hale getirebilir. İngilizcede, bir şeyin ne kadar önemli olduğunu ifade etmenin onlarca farklı yolu var. Bu yazıda, “important” kelimesine heyecan verici ve güçlü alternatifler sunarak dil becerilerinizi bir adım öteye taşıyacağız 🌟Haydi, kelime hazinenizi genişletmenin ve cümlelerinize biraz çeşitlilik katmanın zamanı geldi! Hazırsanız, başlıyoruz! 🚀
/ / / / / / / /
10 ways to say ‘important’ in English
vital - Hayati, çok önemli
crucial - Kritik, çok önemli
key - Anahtar, en önemli
major - Büyük, önemli
fundamental - Temel, esas
at stake - Tehlikede, riske girmiş
a matter of life and death - Hayati bir mesele, ölüm kalım meselesi
high on the list - Listede en üst sıralarda, öncelikli
to mean the world to someone - Birisi için her şey demek
to be dear to someone’s heart - Birinin kalbine yakın olmak, çok değerli olmak
Örnek Cümleler
Vital:
It's vital to drink enough water every day to stay healthy.
Sağlıklı kalmak için her gün yeterince su içmek hayati önem taşır.Crucial:
Making the right decision is crucial in this situation.
Bu durumda doğru kararı vermek çok önemli.Key:
Communication is the key to a successful relationship.
Başarılı bir ilişkinin anahtarı iletişimdir.Major:
The company announced a major change in their policies.
Şirket, politikalarında büyük bir değişiklik yaptığını açıkladı.Fundamental:
Trust is fundamental in any partnership.
Güven, her türlü ortaklıkta temel bir unsurdur.At stake:
The future of the company is at stake with this decision.
Bu kararla şirketin geleceği tehlikede.A matter of life and death:
Finding a donor for the patient is a matter of life and death.
Hasta için bir donör bulmak ölüm kalım meselesi.High on the list:
Improving customer satisfaction is high on the company’s list of priorities.
Müşteri memnuniyetini artırmak, şirketin öncelikleri arasında üst sıralarda.To mean the world to someone:
Her family means the world to her.
Ailesi onun için her şey demek.To be dear to someone’s heart:
This old photograph is dear to my heart because it reminds me of my childhood.
Bu eski fotoğraf, bana çocukluğumu hatırlattığı için kalbime çok yakın.